bugün
- en yaşlı özelliğiniz12
- icardi190527
- insana kendini kötü hissettiren şeyler26
- bik bik bu sözlüğün divasıdır10
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek15
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi16
- anın görüntüsü14
- yazarların ruh hali10
- düz dünyacıların güneş tutulmasına bakışı12
- köpekler arasından seri katil çıkmaması9
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği8
- iğrenç bir his tarif et29
- bik bik'in yaşı boyu kilosu8
- sel felaketinin nedeni cehapedir13
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız13
- fake hesabım için nick önerileri8
- türkiye de 120000 atatürk heykeli olması17
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi10
- mustafa sandal'ın 1 mayıs paylaşımı14
- ben bu davanın savcısıyım9
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- sözlüğün en götü güzel kızı21
- düşün ki o bunu okuyor13
- 1 mayıs8
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz31
- ahirette sorulacak ilk soru9
- memesi küçük olmak16
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- oksijensizsu14
- güne bir şarkı bırak14
- emmanuel emenike15
- 1 mayıs 2024 borussia dortmund psg maçı9
- uludağ sözlüğün bitmiş olması23
- sözlük kızlarını kategorize eden utanmazlar18
- kocamsunun hazırladığı sürpriz15
- tilki ailesi9
- japonyada düşen insana yardım edenler12
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge42
- club'a gidiyor musun diyen erkek9
- hamas bir terör örgütüdür10
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar12
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı24
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız8
- fatih terim'in yuhalanması16
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- nazar değdi sözlük12
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız8
entry'ler (1120)
Son 1 haftadır duymakta ve yaşamakta olunan güncelleme kaynaklı problem, sabahın 5'i gecenin 2'si farketmeksizin sizi çevrimiçi göstererek ilişkilerin içine edebilir, patronunuzdan fırça yedirebilir, halkların kardeşliğini bölebilir.
yaklaşık 12 kilometre
birçok durak otobüsle
Amy Winehouse olsa gelmez bu karda
halbuki onun da kafası hep çakır
eroin bu denli nüfuz edemedi bize
etmesine de gerek yok
hava zaten çok soğuk
uzun süre sonra ilk defa sarma sigara aldım
hüseyin abi geldi oğluya, karısıyla
oturdular karşı masama
ben de oturdum en köşeye, en hakim konuma
uyumak değilde uyandığını anlamamak mesele
çok büyük planlar yapsan da mesela
yine de bir 7 Ekim etmiyor hayaller
üç gün eksik olsa da bişey çıkmaz
sonuç hep aynı sanırım kader minvalinde
beslenmesi için ruhun zaruri entrikalar mı gerekli
bozdurup harcamalı mıyız yoksa geleceği,
yatırımlarımızı yaptığımız platformlardan atlamak getirebilir malum çözümü,
küçük bir meksika kasabasında güller hep kırmızıdır
evlenmeden önce erkek üç fidan toplamalıdır
adettendir tabi, yüzük takmadan önce dikenlerin en büyüğünü
batırırlarmış birbirlerine, kumaş mendille silip ilk hafta yastığın altına saklarlarmış
maksat hazin gelmesin
maksat mı?
ben bu hikayeyi zaten Cuba Libre sevenlerine yazdım
yaşlı insanlar hisseder ölmeden önce
bu sürgün psikolojisidir derler
bilirsin yollanacağın zamanı da beklersin zarların yedi yedi gelmesini,
ya da klavyede F13 tuşunu ararken aklına gelir olmaman gereken yerler,
sığamadığın dünyada yerin iki metrekaredir Teşvikiye'de,
bunu keşfedenleri toplumdan izole etmektir Jön Türk hareketi,
1902'den beri,
Gülbaba türbesine hasret kaldım.
Tabi, ihtimaller dahilinde şekerleme yapmak da vardır bir bar tuvaletinde ilk ilgi gösteren kişiye bedenini mutualist şekilde teslim etmek de,
hangi olasılık olursa olsun insan nasihatlere kulak kabartmalıdır,
belki de kapatmalıdır şuurunu olacakları oldurmak için,
"We could dance in the fire" derken şair eminim ki bunları tahayyül etmiştir,
kendi fıtratında yalnızlığını üstlenmiştir,
omuzlarında yokluğu hissedip, Meksika'daki köyü terk etmiştir,
kendi kanı olan mendile bir not yazıp,
"Te Quiero".
Zahmet edip yola çıkana kadar yazsam,
kaç ışıkyılı uzaklığa tekabül eder özlemim,
öfkeyle harmanlanınca çok iyi sevişiriz,
yalnızken çok düşünürüm,
kalabalıkta hep üşürüm,
illa ki vardır buna da çözümüm,
fakat çocuklar evde,
benim de sorumluluklarım var.
keyif olgusu da karneye bağlanmalı,
kimin ne kadar keyifli olacağı devletçe sınırlandırılmalı,
herkes keyfine göre keyfederse,
bu keyiften yoksunları durduracak emniyet sibobu çok dayanmaz,
baraj duvarları da yıkılır,
sonra yüzlerce yıllık medeniyetler su altında kalır,
aynı zamanda tarihimiz değil, tekerrür eden de hatalarımızdır.
bilesin diye naklettim.
nezaket diyorum çok önemli bir konu,
50'lik birayı köpürtüp 35'lik veriyorlar,
anlamadım sansınlar,
köpüren sadece bira olsa tamam, salağa yatarım
gel gelelim taşan damlanın ilki sonu olmaz, taşırmayacaksın,
altlık varsa vereceksin,
bardağı soğutacaksın,
fıçıyı günlük yenileyeceksin,
yoksa mı?
yoksa ilişki milişki olmaz arkadaş.
konu kilit.
madem öyle,
hastalanmışsın dün gece,
bi çay yapsın annen ıhlamur, nane ya da biberiye
denk gelmese de yolumuz bugünde,
illa ki gelir bi yerlerde.
illa ki bulurum seni kokundan
illa ki farkederim saçlarından
illa ki belinin kıvrımından
illa ki yine sarhoş olurum bedeninin hazzından
illa ki tanırım sesinin tonundan
illa ki sen açlığımı gideririm dudaklarından
illa ki
ben bir parçayım senin ruhundan.
birçok durak otobüsle
Amy Winehouse olsa gelmez bu karda
halbuki onun da kafası hep çakır
eroin bu denli nüfuz edemedi bize
etmesine de gerek yok
hava zaten çok soğuk
uzun süre sonra ilk defa sarma sigara aldım
hüseyin abi geldi oğluya, karısıyla
oturdular karşı masama
ben de oturdum en köşeye, en hakim konuma
uyumak değilde uyandığını anlamamak mesele
çok büyük planlar yapsan da mesela
yine de bir 7 Ekim etmiyor hayaller
üç gün eksik olsa da bişey çıkmaz
sonuç hep aynı sanırım kader minvalinde
beslenmesi için ruhun zaruri entrikalar mı gerekli
bozdurup harcamalı mıyız yoksa geleceği,
yatırımlarımızı yaptığımız platformlardan atlamak getirebilir malum çözümü,
küçük bir meksika kasabasında güller hep kırmızıdır
evlenmeden önce erkek üç fidan toplamalıdır
adettendir tabi, yüzük takmadan önce dikenlerin en büyüğünü
batırırlarmış birbirlerine, kumaş mendille silip ilk hafta yastığın altına saklarlarmış
maksat hazin gelmesin
maksat mı?
ben bu hikayeyi zaten Cuba Libre sevenlerine yazdım
yaşlı insanlar hisseder ölmeden önce
bu sürgün psikolojisidir derler
bilirsin yollanacağın zamanı da beklersin zarların yedi yedi gelmesini,
ya da klavyede F13 tuşunu ararken aklına gelir olmaman gereken yerler,
sığamadığın dünyada yerin iki metrekaredir Teşvikiye'de,
bunu keşfedenleri toplumdan izole etmektir Jön Türk hareketi,
1902'den beri,
Gülbaba türbesine hasret kaldım.
Tabi, ihtimaller dahilinde şekerleme yapmak da vardır bir bar tuvaletinde ilk ilgi gösteren kişiye bedenini mutualist şekilde teslim etmek de,
hangi olasılık olursa olsun insan nasihatlere kulak kabartmalıdır,
belki de kapatmalıdır şuurunu olacakları oldurmak için,
"We could dance in the fire" derken şair eminim ki bunları tahayyül etmiştir,
kendi fıtratında yalnızlığını üstlenmiştir,
omuzlarında yokluğu hissedip, Meksika'daki köyü terk etmiştir,
kendi kanı olan mendile bir not yazıp,
"Te Quiero".
Zahmet edip yola çıkana kadar yazsam,
kaç ışıkyılı uzaklığa tekabül eder özlemim,
öfkeyle harmanlanınca çok iyi sevişiriz,
yalnızken çok düşünürüm,
kalabalıkta hep üşürüm,
illa ki vardır buna da çözümüm,
fakat çocuklar evde,
benim de sorumluluklarım var.
keyif olgusu da karneye bağlanmalı,
kimin ne kadar keyifli olacağı devletçe sınırlandırılmalı,
herkes keyfine göre keyfederse,
bu keyiften yoksunları durduracak emniyet sibobu çok dayanmaz,
baraj duvarları da yıkılır,
sonra yüzlerce yıllık medeniyetler su altında kalır,
aynı zamanda tarihimiz değil, tekerrür eden de hatalarımızdır.
bilesin diye naklettim.
nezaket diyorum çok önemli bir konu,
50'lik birayı köpürtüp 35'lik veriyorlar,
anlamadım sansınlar,
köpüren sadece bira olsa tamam, salağa yatarım
gel gelelim taşan damlanın ilki sonu olmaz, taşırmayacaksın,
altlık varsa vereceksin,
bardağı soğutacaksın,
fıçıyı günlük yenileyeceksin,
yoksa mı?
yoksa ilişki milişki olmaz arkadaş.
konu kilit.
madem öyle,
hastalanmışsın dün gece,
bi çay yapsın annen ıhlamur, nane ya da biberiye
denk gelmese de yolumuz bugünde,
illa ki gelir bi yerlerde.
illa ki bulurum seni kokundan
illa ki farkederim saçlarından
illa ki belinin kıvrımından
illa ki yine sarhoş olurum bedeninin hazzından
illa ki tanırım sesinin tonundan
illa ki sen açlığımı gideririm dudaklarından
illa ki
ben bir parçayım senin ruhundan.
bay bayan ayrımı yapmadan tek düze bir hitabet olup kanımca olumlu etkileri oluk oluk olacaktır. erdoğanın meral akşenere bugünki hitap şekli.
kibirden firar eden ruhumun matruşkasındaki en küçük bebek oldum raks ediyorum karşında,
zikrinden harap olan dilimin konuşmasında tekerrür eden kelimesin gönlümün mahyasında,
edepsizce ehlileşmeye hacet duyan arzularımın kaşağısı oldun gözyaşımın damlasında,
sergüzeşt serseri derbeder ve kallavi anılarımızda kayboldum sarhoşluğun sonrasında,
sardığım tütünün çarşafına damlayan diktatör bir damlayım gözlerinin ortasında,
mültecinim ilticama fetva eylesen birden zerk olurum kalp hücrelerine esasında,
küfecinin külfetinden ibret almış aydınlanmış darülfünun talebesiyim kara tahta karşısında,
rahmetinden zahmetine halvetinden hasretine mabedimsin ibadetinde farkediyorum kainatı nefesinin kokusunda,
kıl kalemle nakşedilmiş ince hamur fasikülde neşrediyorum hatıranı çevirdiğin her sayfasında,
sarhoş baykuşun gece seyahatinde bir solucanım avla beni çimenlerin arasında,
ağız dolusu küfründe şekle gelen rakı bardağınım sürahinin suyunda
ve
adımlarını sayan seyyahın girdiği meyhanesinde dönen başını teğet geçen fikirlerin teranesinde şaraba bulanmış saçlarının her bir tanesine şükrederim pervanenim kölenim hayat kerhanesinde.
zikrinden harap olan dilimin konuşmasında tekerrür eden kelimesin gönlümün mahyasında,
edepsizce ehlileşmeye hacet duyan arzularımın kaşağısı oldun gözyaşımın damlasında,
sergüzeşt serseri derbeder ve kallavi anılarımızda kayboldum sarhoşluğun sonrasında,
sardığım tütünün çarşafına damlayan diktatör bir damlayım gözlerinin ortasında,
mültecinim ilticama fetva eylesen birden zerk olurum kalp hücrelerine esasında,
küfecinin külfetinden ibret almış aydınlanmış darülfünun talebesiyim kara tahta karşısında,
rahmetinden zahmetine halvetinden hasretine mabedimsin ibadetinde farkediyorum kainatı nefesinin kokusunda,
kıl kalemle nakşedilmiş ince hamur fasikülde neşrediyorum hatıranı çevirdiğin her sayfasında,
sarhoş baykuşun gece seyahatinde bir solucanım avla beni çimenlerin arasında,
ağız dolusu küfründe şekle gelen rakı bardağınım sürahinin suyunda
ve
adımlarını sayan seyyahın girdiği meyhanesinde dönen başını teğet geçen fikirlerin teranesinde şaraba bulanmış saçlarının her bir tanesine şükrederim pervanenim kölenim hayat kerhanesinde.
hamdolsun torba dolsun.
ülkedeki çoğu 180 erkeğin kronik cümlesidir.
bugün itibariyle new york 42.caddede bir panoya yazılmıştır. silencedturkey.org sitesi yapmıştır. tahminimce fetullahçı terör örgütünün propagandasıdır.
iddalara göre 4. hakem webboya hakaret etmiş ırkçı bir şekilde. başakşehir sahadan çekildi, uefa el atar.
anlık olarak 8.03 civarında.
faiz arttırmak istediği için olduğunu düşünüyorum. hükümetin yaptığı yanlış bir karardır fikrimce. merkez bankası serbest bırakılmalıdır ki yatırımcıya güven verilsin.
anlık kararlarla monopoly oynar gibi ekonomi yönetilmez.
edit: https://twitter.com/ntv/s.../1324861763947466755?s=21
anlık kararlarla monopoly oynar gibi ekonomi yönetilmez.
edit: https://twitter.com/ntv/s.../1324861763947466755?s=21
az önce başkan erdoğanın açıkladığı ve saat 22:00'da çoğu işletmenin kapanacağını söylediği ve hala anlattığı kararlar. hamdolsun rekabetçiliğimize.
viyana'da sinagog yakınlarında bir saldırganın 7 kişiyi öldürmesi olayıdır. tekbir getirdiği videolar paylaşılıyor. yine radikal i$lam kokusu alıyorum.
edit: https://twitter.com/urgen.../1323364184407552004?s=21
edit: https://twitter.com/urgen.../1323364184407552004?s=21
çok değişik bir sosyoloji tezi olacağını düşünüyorum ve çevrenize geçmişinize bir bakın istiyorum. masa tenisinde iyi olanların bir çoğu fetöcüdür ve bunun sebebi cemaat evlerinde ve keza dershanelerinde masa tenisinin çok oynanmasıdır.
mesela 2500 lira borcu var size ve terk etti, gurur yapıp parayı bırakır mısınız ona yoksa arar ver paramı geri der misiniz?
ya da isteme limitiniz kaç? 200 lira için açıkçası ben istemem.
ya da gidip yeni sevgilisine, sen onu öpüyosun ama bana 5000 borcu var mı dersiniz?
her türlü istenir.
ya da isteme limitiniz kaç? 200 lira için açıkçası ben istemem.
ya da gidip yeni sevgilisine, sen onu öpüyosun ama bana 5000 borcu var mı dersiniz?
her türlü istenir.
ilk zamanlarda doğallık ön plana girerek hayatımıza entegre olmaya çalışan tam buğday ekmek artık sadece bir pazarlama ürününe dönüşmeye başlamıştır. kalbur üstü mahallelerde yerini; tam tahıl, siyez ve organik türevleri olarak çeşit ekmeklere bırakmaktadır.
askıda normal mi yoksa tam buğday ekmek mi veriliyor bilemiyorum.
askıda normal mi yoksa tam buğday ekmek mi veriliyor bilemiyorum.
mesela yara bandı. kerhane tatlısı. bimdeki poşet çay. gibi gibi.
son zamanlarda kasiyerlerden en çok duyduğum soru cümlesi. hayır yok dediğimde biraz bozulduklarını hissetsem de nakit paranın cazibesine karşı çıkamıyorlar.
2012'den sonra inci mi kaldı da uygulaması kalsın.